Özel Güvenlik Kanunu’nun tam adı, 5188 sayılı Özel Güvenlik Hizmetlerine Dair Kanun’dur. Bu kanunun temel amacı, kamu güvenliğini tamamlayıcı mahiyetteki özel güvenlik hizmetlerinin hangi esas ve usullerle yerine getirileceğini belirlemektir. Yani özel güvenlik görevlilerinin varlığı, polisin ve jandarmanın yerine geçmekten çok, onların yükünü hafifleten ve belirli alanlarda güvenliği artıran destekleyici bir yapıdır.
Kanun; özel güvenlik izninin verilmesinden, özel güvenlik şirketlerinin ve birimlerinin kurulmasına, özel güvenlik görevlilerinin seçimi, eğitimi, sertifikalandırılması ve denetlenmesine kadar çok geniş bir alanı kapsar. Örneğin bir alışveriş merkezi, site, hastane, fabrika ya da konser alanında görev yapan özel güvenlik görevlisinin orada bulunabilmesi, bu kanun ve ona bağlı yönetmeliklerle belirlenen izin süreçlerinin tamamlanmasına bağlıdır.
Özel güvenliğin temel amacı;
Dolayısıyla özel güvenlik görevlileri, hem caydırıcı bir unsur olarak ön plandadır hem de olay anında ilk müdahaleyi yapan kişilerden biridir.
Özel Güvenlik Kanunu, bu alanda görev yapacak kişilerin rastgele seçilmesini değil, belirli şartları taşıyan ve eğitim sürecinden geçmiş kişiler olmasını zorunlu kılar. Bu kapsamda:
Silahlı özel güvenlik görevlileri için ayrıca sağlık raporu, atış eğitimi gibi ek şartlar söz konusudur. Görev yapılacak alanın risk durumuna, talebe ve mevzuata göre silahlı veya silahsız görev yapma imkânı tanınır.
Özel güvenlik görevlisinin yetkileri, görev alanıyla sınırlıdır. Örneğin:
Görev alanı dışına çıktığında özel güvenlik görevlisi, genel kolluk gibi hareket edemez ve kanunda kendisine tanınan yetkileri kullanamaz. Bu, hem vatandaşın temel hak ve özgürlüklerinin korunması hem de yetki karmaşasının önlenmesi için önemlidir.
Kanun ve ilgili yönetmeliklere göre özel güvenlik görevlisinin bazı temel görev ve yetkileri özetle şunlardır:
Bu yetkiler, genel kolluk kuvvetlerine tanınan geniş yetkiler kadar kapsamlı değildir; özel güvenlik görevlisi, her durumda kanun sınırları içinde kalmak zorundadır.
Özel güvenlik hizmeti, iki şekilde yürütülebilir:
Her iki durumda da valilikten özel güvenlik izni alınması, güvenlik planlarının hazırlanması, görevlendirilecek personelin bildirilmesi ve denetlenmesi zorunludur. Kanun, bu şirketlerin veya birimlerin keyfi şekilde kurulup faaliyet göstermesini engellemek için ruhsatlandırma ve düzenli denetim mekanizmaları öngörür.
Özel güvenlik alanı, doğrudan kamu güvenliği ile ilişkili olduğu için sıkı bir denetime tabidir. Denetim; İçişleri Bakanlığı, Emniyet Genel Müdürlüğü ve valilikler tarafından yürütülür.
Bu çerçevede özel güvenlik görevlisinin, sadece “talimat alan bir personel” değil; aynı zamanda hukuki sorumlulukları olan bir meslek mensubu olduğu unutulmamalıdır. Kendi yetki ve sınırlarını bilmek, hak ihlallerine yol açmamak kadar, kendi haklarını korumak için de gereklidir.
Vatandaş gözüyle bakıldığında, Özel Güvenlik Kanunu:
dolaylı olarak belirleyen çerçevedir. Bu yüzden hem özel güvenlik görevlilerinin hem işverenlerin hem de vatandaşların bu kanunun temel mantığını bilmesi, olası tartışma ve hak ihlallerini azaltır.
Sonuç olarak, Özel Güvenlik Kanunu; özel güvenlik hizmetlerini belli bir disipline oturtan, kamu güvenliğini destekleyen, özel güvenlik görevlilerinin görev, yetki ve sorumluluklarını tanımlayan temel mevzuattır. Doğru uygulandığında, hem yaşam alanlarımızın güvenliğini artırır hem de güvenlik uygulamaları ile temel hak ve özgürlükler arasında sağlıklı bir denge kurar.