Kat Mülkiyeti Kanunu, apartman ve site yaşamında kimlerin hangi haklara sahip olduğunu, ortak alanların nasıl kullanılacağını ve yönetimin nasıl işleyeceğini belirleyen temel kanundur. Ev sahibi, kiracı ya da yönetici olmanız fark etmeksizin, bu kanunu bilmek hem haklarınızı korumanız hem de sorunları büyümeden çözebilmeniz için büyük önem taşır.
Kimlik Bildirme Kanunu, otel, pansiyon, apart daire, kamp alanı gibi konaklama tesislerinde kalan kişilerin kimlik bilgilerinin nasıl toplanacağını ve kolluk kuvvetlerine nasıl bildirileceğini düzenleyen bir kanundur. Amaç; kamu güvenliğini sağlamak, suç ve suçluyla mücadeleyi kolaylaştırmak ve acil durumlarda hızlı erişim imkânı sunmaktır. Özellikle konaklama işletmeleri ve evini günlük/haftalık kiraya verenler için bu kuralları bilmek büyük önem taşır.
İş Kanunu, çalışan ile işveren arasındaki ilişkiyi düzenleyen, hak ve sorumlulukları belirleyen temel mevzuattır. Çalışma saatlerinden yıllık izne, fazla mesai ücretinden kıdeme, iş sözleşmesinin feshi ve ihbar süresine kadar iş hayatının neredeyse her alanına dokunur. Hem çalışanların haklarını korumak hem de işverenlerin yasal yükümlülüklerini doğru yerine getirebilmesi için İş Kanunu’nu genel hatlarıyla bilmek zorunludur.
İş Güvenliği Kanunu, çalışanların iş yerinde sağlıklı ve güvenli koşullarda çalışmasını sağlamak için getirilen kuralları ve işveren–çalışan sorumluluklarını düzenleyen temel çerçevedir. Amaç, iş kazaları ve meslek hastalıklarını meydana geldikten sonra “telafi etmek” değil, en baştan önlemek ve riskleri en aza indirmektir.
Özel Güvenlik Kanunu (5188 sayılı Özel Güvenlik Hizmetlerine Dair Kanun), kamu güvenliğini tamamlayıcı nitelikteki özel güvenlik hizmetlerinin nasıl yürütüleceğini düzenler. Özel güvenlik şirketlerinin kuruluşundan, özel güvenlik görevlilerinin eğitimine, çalışabilecekleri alanlara, yetki sınırlarına ve denetim süreçlerine kadar pek çok kritik başlık bu kanunla belirlenir. Böylece hem kamu düzeni korunur hem de özel güvenlik sektöründe standart ve disiplin sağlanır.
Site yönetim planı, bir sitenin nasıl yönetileceğini, ortak alanların nasıl kullanılacağını, aidatların nasıl belirleneceğini ve sakinlerin uyması gereken temel kuralları içeren, kat maliklerini bağlayan hukuki bir sözleşmedir. Tapuya tescil edilir ve Kat Mülkiyeti Kanunu’na göre tüm kat malikleri ile onların halefleri (evi sonradan alanlar) için geçerlidir.
Sitelerde otopark, bahçe köşesi, teras, depo gibi bazı ortak alanlar belirli bağımsız bölümlere “tahsisli alan” olarak bırakılabiliyor. Ancak bu alanların mülkiyeti değil, sadece kullanım hakkı tahsis ediliyor. Bu yüzden hem diğer kat maliklerinin hakları hem de tahsisli alanı kullanan kişinin sınırları doğru anlaşılmalı. Aksi halde otopark, bahçe, teras gibi yerlerden çıkan anlaşmazlıklar kolayca hukuki uyuşmazlığa dönüşebiliyor.
Site ve apartmanlarda aidat, bakım, onarım, sigorta, güvenlik, temizlik gibi giderler “ortak gider” olarak adlandırılır ve bu giderlere tüm kat maliklerinin katılması kanunen zorunludur. “Havuzu kullanmıyorum”, “Sitede oturmuyorum”, “Daire boş” gibi gerekçeler, çoğu durumda ortak giderden kaçınmak için geçerli sayılmaz. Ortak giderlere katılım, arsa payına ve yönetim planına göre belirlenir; ödenmediğinde faiz, icra ve dava süreçleriyle karşılaşılabilir.
Müteahhit firmanın sorumluluğu, bina teslim edilip sitede yaşam başladıktan sonra bitmez. İnşaatın projeye/şartnameye uygun yapılması, bağımsız bölümlerde ve ortak alanlarda ortaya çıkan ayıpların giderilmesi, ağır yapısal kusurlardan yıllarca sorumluluk, kat mülkiyetine geçiş ve yönetim devri gibi yükümlülükler devam eder. Genellikle 5 yıla kadar (ağır kusurda daha uzun) süren bu sorumluluk sürecini bilmek, site sakinleri için hayati önem taşır.
Yeni yapılan site ve apartmanlarda en sık yaşanan sorunlardan biri, ortak alanlardaki ayıplı veya eksik imalatlardır: asansör arızaları, su sızıntıları, çalışmayan yangın sistemi, otopark ve peyzaj eksikleri gibi. Bu tür sorunlar sadece “yönetimin derdi” değil, hukuken müteahhide karşı ileri sürülebilecek haklar doğurur. Zamanaşımı sürelerini, kimlerin dava açabileceğini ve hangi adımların izlenmesi gerektiğini bilmek, hem hak kaybını önler hem de site sakinlerinin elini güçlendirir.
Yeni alınan daire veya dükkânda; su sızıntısı, yalıtım problemi, çatlaklar, yanlış malzeme kullanımı, eksik teslimat gibi sorunlar “ayıplı” veya “eksik” imalat kapsamına girer. Bu durumda hem tüketici hukuku hem de eser sözleşmesi hükümleri devreye girer. Teslim tarihinden itibaren belirli süreler içinde müteahhide/satıcıya başvuru, ayıp ihbarı, tamirat, bedel indirimi ve tazminat gibi yasal hakları doğru kullanmak hak kaybını önler.
Site veya apartman yöneticisinin kat maliki ya da kiracılara “ceza yazma” yetkisi sınırsız ve keyfi değildir. Kat Mülkiyeti Kanunu site yönetimine genel bir “para cezası kesme” yetkisi vermez. Ancak; aidat borçları için kanundan doğan %5 gecikme tazminatı, yönetim planına konulmuş cezai şart hükümleri ve mahkeme yoluyla işletilebilen bazı yaptırımlar (icra takibi, müdahalenin men’i, zor durumlarda satış istemi gibi) hukuki dayanak oluşturabilir. Yani yönetici “devlet gibi” idari para cezası kesemez; sadece kanun ve yönetim planının çizdiği sınırlar içinde hareket edebilir.